20 Kasım 2012 Salı

HEY! SOSYAL HİZMET UZMANI! ÇALIŞTIĞIN ÖRGÜTÜ/KURUMU TANIMAK İÇİN NELER YAPMAN GEREKTİĞİNİ BİLİYOR MUSUN?


  • Örgütün hangi yasaya bağlı olarak kurulduğunu öğren.
  • Süpervizöründen veya daha deneyimli olan kurum elemanından kurumun amaç, politika ve müdahalelerini nasıl daha iyi anlayabileceğin konusunda sana yol göstermesini iste.
  • Kurumun politika ve prosedürlerini incele. Çalışanların davranışlarını yazan etik yönergeye dikkat et.
  • Kurumun tarihini, misyonunu ve felsefesini açıklayan dokümanları oku. Son 5–10 yılda kurumun nasıl değiştiğini ve kurumun üzerinde ne tür toplumsal ve politik güçlerin önemli etkisinin olduğunu anlamaya çalış.
  • Kurumun amaçlarını, planlarını öğren.
  • Kurumun personel politikasını, iş değerlendirmesinde kullanılan araçları incele.
  • Kurumun bütçesini incele, gelir kaynaklarının neler olduğunu öğren.
  • Yıllık rapor ve istatistik verileri incele.
  • Kurumun performansının ve sağlanan hizmetlerin kalitesini değerlendirmede hangi prosedürleri kullandığını öğren.
  • Kurumun en çok iletişim halinde olduğu kurum ve örgütleri belirle.
  • Kurumun sosyal hizmet elemanlarına ne tür görev, rol ve aktiviteleri tahsis ettiğini sapta.
  • Bu örgütün toplumun değer ve normlarıyla nasıl algılandığını ve toplumun bu örgüte nasıl tepki verdiğini araştır.
  • Bu örgütte ne tür hakların olduğunun ve özlük haklarının farkına var.
  • Bu örgütün nasıl kurulduğunu, örgütte herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığını, değişiklik yapıldıysa bu değişimin neden ve nasıl olduğunu öğren.



Yusuf Adem UZUN
Sosyal Çalışmacı / Social Worker
İstanbul

Ocak, 2010 – Ders Notları

16 Kasım 2012 Cuma

MÜRACAATÇILARIN SOSYAL HİZMET UZMANI'NA GÖNÜLLÜ BAŞVURMASI TEMELİNDE, MİKRO DÜZEYDE ETKİLİ BİR UYGULAMA İÇİN OLUŞTURULAN 7 ETİK İLKE (Biestek)


  • Bireyselleştirme (Individualisation): İnsanların birey olarak kendi koşulları içerisinde değerlendirilmesini, her bir bireyin biricik olduğunu; sorun, yaşantı her neyse özel koşullar içinde değerlendirilmesi gerektiğini savunur.

  • Duyguların Anlamlı Dışavurumu (Purposeful expression of feelings): Çalışılan kişinin ayıplanmadan, cesaretlendirilerek dinlenmesi gerektiğini, müracaatçıların olumlu ve olumsuz duygularını özgürce dışa vurmaları gerektiğini savunur. Her duygunun insana ait olduğu mesajı verilmelidir.

  • Kontrollü Duygusal Katılım (Controlled emotional involvement): Hem müracaatçının duygusuna bir miktar girip onu anlamayı, hem de dinlediğimiz insanla bizim duygularımızın paralel gitmesi gerektiğini savunur. Ancak kendi duygularımızı ifade etme konusunda dikkatli olunmalı ve karşımızdakine uygun tepkiler verilmelidir.

  • Kabul Etme ( Acceptance): İnsana saygı temelinde gelişen bu ilke; çalıştığımız insanın güçlü ve zayıf yanlarını, duygusunu, varlığını kabul etmeyi, uzmanın müracaatçısını önyargı ve kişisel yargılardan uzak tarafsız bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini savunur. Esas olan: “Kabul etmek, onaylamak değildir.” farkındalığıdır.

  • Yargılayıcı Olmayan Tutum (Non-judgemental attitude): Müracaatçının kişiliğinin değil, davranış ve tutumlarının değerlendirilmesi gerektiğini savunur. Onları suçlama ya da onlara masumiyet yükleme reddedilir. Müracaatçıyı anlamaya çalışmak, yargılayıcı tutumu azaltmayı kolaylaştırabilir.

  • Müracaatçının Kendi Kararını Kendisi Vermesi (User self-determination): Özgür koşullar içinde, özgürce karar verebilme sürecidir. Müracaatçılar, kendi kararlarını verebilmek için, uygun kaynaklar konusunda bilgilendirilmeli, onlara alternatif çözüm yolları üretmek için yardım edilmeli ve bunların sonuçları hakkında bilgilendirilmelidir. Müracaatçının kendi kaderini tayin etme ilkesi iki durumda ihlal edilebilir: “Kendisi veya bir başkasına zarar verme söz konusuysa ve verilen karar yasalara aykırı bir durum doğuruyorsa.”

  • Gizlilik (Confidentiality): Mesleki çalışma kapsamında müracaatçının paylaştığı özel bilgileri gizli tutmak gerekmektedir. Ancak bazı durumlarda gizlilik ilkesi şu şekilde ihlal edilebilir: Diğer uzmanlarla birlikte değerlendirme yapma ve ilgili kuruluşlara bilgi aktarma.




Yusuf Adem UZUN
Sosyal Çalışmacı / Social Worker
Istanbul

                          Ders Notları, Nisan 2010

12 Kasım 2012 Pazartesi

GENÇLER ARASINDAKİ SEKSİN YENİ VE RİSKLİ CADDESİ: AKILLI TELEFONLAR


Amerikan Halk Sağlığı Derneği’nin 140. Yıl Toplantısı’nda yayınlanan yeni bir araştırmaya göre akıllı telefonların kullanımı, internet üzerinden seks için istenilir olmanın bir artış olasılığı ve gençlerin internet buluşma partneriyle seks yapmaları ile ilişkilidir.
Araştırma; akıllı telefonlu gençlerin cinsel olarak aktif olma olasılıklarının 1,5 kat daha fazla olduğunu, muhtemelen neredeyse seks için iki kat daha fazla online olduklarını, cep telefonlarında internet olmayanlar ile bu gençler karşılaştırıldıklarında ise bir internet buluşma partneri ile cinsel ilişkiye girme olasılıklarının iki katından daha fazla olduğunu açıklıyor. Ayrıca, bahsi geçen seks için çevrimiçi olanların korumasız bir şekilde cinsel ilişkiye girdiği tespit edilmiş; raporda, katılımcıların %5’i seks partneri bulmak için interneti kullandıklarını ve %17’si ise tanımadıkları kişilerin online ortamda seks için kendilerine yaklaştıklarını belirtmiştir.
Güney Kaliforniya Üniversitesi’nden araştırmacılar da, heteroseksüel olmayan lise öğrencilerinin, heteroseksüeller ile karşılaştırıldığında 5 kez daha fazla online olarak seks partneri aradıklarına dikkat çekmiştir. Los Angeles Birleşik Okul Bölgesi’nden lise öğrencilerine 2011 yılında dağıtılan anketteki sonuçlar yaş, ırk, cinsiyet ve cinsel yönelim dâhil olmak üzere bağımsız faktörler açısından test edilmiş ve genel olarak katılımcıların 3’te birinin internete bağlanmak için kendi cep telefonlarını kullandıkları bilgisine ulaşılmıştır.
Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde bir araştırmacı ve sunumcu olan Hailey Winetrobe: “Biz anne babalar, sağlık eğitimcileri, doktorlar cep telefonlarının ergenlerin seks partneri bulmak için başvurduğu diğer yeni yollardan birisi olduğunu fark etmeliyiz.” der ve ekler: “Veliler ve okul sağlığı profesyonelleri online olarak buluşmanın güvenliği ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar ve istenmeyen gebeliği önlemek için prezervatif kullanmanın gerekliliği hakkında çocuklar ile konuşmalılar.

Kaynak: Amerikan Halk Sağlığı Derneği


                                                                                                                       Çeviri / Translation 
                                                                                                                        Yusuf Adem UZUN
                                                                                                  Sosyal Çalışmacı / Social Worker
                                                                                                                                          İstanbul
                 
                                                                                                      Orijinal Metin / Original Text
                                                            http://www.socialworktoday.com/news/dn_110912.shtml