Sosyal
çalışmacılar, kadın mağdurlardan gelen farklı bir ışık altında, yetişkin erkek mağdurların
deneyimlerine bakmaya hazır olmalıdırlar.
Cinsel istismar mağdurları ile çalışırken,
hiçbir iki vakanın tam olarak benzer olmayacağını hatırlamak oldukça önemlidir.
Bu müracaatçılarla çalışırken, sosyal çalışmacılara hazırlık ve eğitim
aşamasında her ne kadar yardım edebilecek benzerlikler olsa da; onların her
birinin kendi başına benzersiz olmalarından dolayı, erkek ve kadın
deneyimlerini birlikte ele almak bir hatadır. Yıllar boyunca, cinsel mağduriyet
genellikle “kadın sorunu” olarak tanımlanmış ve çoğu sosyal çalışmacı yetişkin
erkek mağdurların, geçmişlerindeki cinsel istismar olaylarını aşmaları için, onların
kendi sessizliklerini ve mücadelelerini ortaya daha fazla koymaları gibi
durumlarda, onlarla çalışmak için yeterince hazır değillerdir.
“Çoğu klinisyen, kadın ve çocuklarla
çalışmak için eğitilmiştir ve cinsel istismarın odağında her zaman sadece onlar
olmuştur.” der Anthony D. Rodriguez (Seks bağımlılığı terapisti ve Rock Island
temelli The Men’s Center’in klinik yöneticisi). “Biz çocuklara nasıl yardım
edilebileceği konusunda eğitimli olabiliriz; fakat erkek olacak bir çocukla
nasıl çalışılması konusunda eğitimli değiliz.” diye de ekler.
Rick Goodwin (Ottawa, Ontario, Canada
temelli, The Men’s Project’in yöneticisi) ise, “Biz, cinsel şiddet hakkında
konuşurken, travma her ne kadar bir kültüre ya da toplumsal cinsiyete ait olsa
da, onun oldukça evrensel olduğunu biliyoruz.” der ve “Bizim cinsiyet
tanımlarımız daha çok bizim kim olduğumuzu ve yetişmemizdeki köklerimizi ifade
eder ve erkek mağdurlarla çalışırken toplumsal cinsiyet bakış açısına gerek
duyarız.” diye ekler. Diğer bir deyişle, sosyal çalışmacılar kadın
deneyimlerinin görünümünün farklı bir ışığı altında, erkek deneyimlerine
bakmaya hazır olmalıdırlar.
Örneğin, erkek müracaatçılarla çalışırken
ele alınması gereken bazı önemli farklılıklar vardır. Bunlardan birisi, eril
toplumsal cinsiyet sosyalleşmesini içerir.
“Biz hepimiz, erkeklerin kendileri çabuk
toparlayan ve kendisine yeterli olan insanlar olduklarına inanmak üzere
toplumsallaşmış haldeyiz.” der Richard Gartner (New York City’de, William
Alanson White Institute’de bir eğitim ve süpervizyon analisti, aynı zamanda Sexual
Abuse Programı’nın kurucu müdürü) ve ekler: “Erkeklerin seksi reddetmediklerine
ve kurban olmadıklarına inandırılmış durumdayız. Onlar seksten sorumludurlar. Tüm
bunlar da, bir erkeğin kurban olabileceğini kabul etmeyi zorlaştırır.
Genellikle erkekler geçmişi yeniden yazarlar ve bu durumun bir sorumlusu
olduğunu söylerler ya da bu durumun onları rahatsız etmediğini veya onları
etkilemediğini iddia ederler.”
Cinsel istismar üzerine birçok kitabı
bulunan yazar Gartner, “Beyond Betrayal: Taking Charge of Your Life After
Boyhood Sexual Abuse and Betrayed as Boys: Psychodynamic Treatment of Sexually
Abused Men” adlı kitaplarında bu faktörlerin erkeklerin deneyimlerini ilk
etapta açıklamaları konusunda zorlanmalarına sebep olduğunu söyler. Duygularını
sözel olarak ifade edemeyerek toplumsallaşan erkeklere ne olduğu konusunda
konuşmak, onlar için meydan okuma olabilir. Buna ek olarak, eğer fail bir
kadınsa, ki düşünüldüğünden daha yaygındır, erkek bu deneyimden olumsuz
etkilendiğini kabul etme konusunda daha az isteksizdir.
“O kişinin bir kadın tarafından mağdur edildiğini
söylemesi zordur.” der Gartner. “Hadi onun bir öğretmen ya da bebek bakıcısı
olduğunu farz edelim. Kurbanın arkadaşlarının, ona ‘şanslı çocuk’ deme ihtimali
yüksektir. Bu yüzden çocuğun bu duygularla gidecek hiçbir yeri yoktur. Böyle
vakalarda, erkek kurbanlar genellikle bu konu hakkında tekrar konuşmayacakları
konusunda karar verirler ve konuyu kapatırlar ya da bu durumun onları hiç
etkilemediğini söylerler.”
Erkekler sıklıkla başka bir nedenden dolayı
tedaviye başlarlar, ancak çoğu zaman konu, onların evliliklerindeki cinsel
ilişki ile mücadele ile ilgilidir. Gerçek hikayenin açıklanması birden çok
seans alabilir. Fakat en başından itibaren, müracaatçı büyük olasılıkla
kendisini açmasına ilişkin rahat hissedip hissetmeyeceğini ölçecektir.
“Erkekler tedavi için geldiklerinde, istismarı
ortaya çıkarma konusunda konuşmazlar.” der Rodriguez ve ekler: “Benim için,
klinisyenin satır aralarını okuması ve gerçekte neler olup bittiğini
değerlendirmesi gerekir.”
Rodriguez bunu yapmanın sosyal çalışmacılar
üzerinde birçok baskı oluşturacağını söyler. Çünkü cinsel istismar mağdurları
genellikle “büyük radar”a sahiptirler. Bu, diğer insanlar onlara tepki
gösterirken, genellikle uyum içinde oldukları anlamına gelir. “Eğer klinisyen
herhangi bir şekilde iyi bir yardım sunamıyorsa, bu durum cinsellikle ya da
toplumsal cinsiyet hakkındaki kendi önyargılarını sunmasıyla alakalı olabilir.
Bu da konuşmayı hemen sonlandırabilir.” der Rodriguez. “Eğer sosyal
çalışmacılar bu müracaatçılarla çalışmak istiyorlarsa, müracaatçılarla
paylaşacağı konulara onların nasıl tepki verecekleri yönündeki kendi cinsel
önyargılarını çok iyi şekilde anlamalıdırlar.” der.
Anahtar Farklılıklar
Kadın ve erkek deneyimleri arasındaki önemli
farklılıklardan birisi, cinsel yönelim üzerindeki kafa karışıklığından gelir.
Erkek türünün fiziksel makyajı ve anatomisi nedeniyle, kurban deneyimi yaşarken,
her ne kadar rahatsız ve isteksiz olsa bile, ereksiyon olabilir.
“Bazı failler kurbanlarının ereksiyon
olmalarının nedeni olarak onları suçlarlar ve ereksiyon olmalarının nedenini
onlara bağlayarak, bunu onlara karşı kullanabilirler.” der Ken Singer (MaleSurvivor’ın
eski başkanı ve New Jersey’s Association for the Treatment of Sexual Abusers’ın
yöneticisi) ya da “Sen gaysin, bak işte ereksiyonsun!” düşüncesinin varlığından
bahseder. Ayrıca Singer, kişinin onu istismar eden kişi hakkında konuşması,
genç erkekleri isteksiz hale getirdiğini de ekler sözlerine.
Buna ek olarak Singer der ki, erkek erkeğe
olan istismar, genç bir kurbanda son derece kafa karıştırıcı bir cinsel yönelim
durumu oluşturur. “Eğer istismar ağrılı ya da tamamen olumsuz algılanan bir
türden değilse; çocuk cinsel uyarılma, zevk alma, hatta orgazm olma deneyimi
kazanır. Belki de, boşalmaya kadar gidebilir sonuç. Ama bu çok kafa karıştırıcı
bir duruma dönüşür.” der ve ekler: “Sonra kurban bu korkunç ve garip ama aynı
zamanda zevkli duygular tarafından bastırılır.”
Erkekler tarafından taciz edilen genç
erkeklerin eşcinsel olduğu ya da olabileceği fikri, bu durumun üstesinden
gelmek için MaleSurvivor’ın umut ettiği bir efsanedir sadece. Bir diğer büyük
efsane de, “Vampir Sendromu”dur. Bu da cinsel istismara uğrayan çocukların,
diğer çocuklara cinsel istismara devam edeceklerini savunan bir düşüncedir;
aynı, bir vampir tarafından ısırılan birinin vampir olmaya mahkum olduğu
efsanesindeki gibi. Bunun yanlış olduğu kanıtlanmıştır ancak toplum tarafından
inanılan bir mittir hâlâ.
Gartner, erkeklerin çözmek zorunda kaldığı
bir başka konu olarak da, kadın mağdurlara karşı olarak erkeklerin daha ileri
gitmesi için, daha çok meydan okumaları gerektiğini söyler. Toplum bu yüzden
cinsel istismarla ilgili olarak, gelecekteki sübyancıların kadın olması
konusunda endişeli değildir. Fakat genellikle erkek kurbanlar aracılığı ile bu
inancı da benimserler.
Gartner, “Açıkçası bu doğru değildir.” der
ve devam eder: “Genç erkek kurbanların büyük çoğunluğu, cinsel taciz
uygulayacak erkekler olmak için yetişmeyeceklerdir. Yine de onlar bir
fantezileri olmasa bile, olacak diye sık sık korku yaşarlar. Kendi cinsel
istismarlarının flashbacklerini yaşamaları, onların kötü niyetli olacaklarının
veya fantezi yaşayacaklarının kanıtı olarak düşünmelerine sebep olur. Tüm
bunları birisine anlatmak ise, potansiyel istismarcı olarak algılanacaklarını
ve çocukların yanına yaklaştırılmayacaklarını düşündüklerinden beri, kurbanda
korku yaratır. Bir keresinde, geçmişte yaşadığı bir istismarı kızı ve oğluna
anlatmaktan korkan bir müracaatçı ile konuşmuştum. O, bu durumun torunlarına
erişmesine engel olacağından endişeliydi.”
Toplum bu inanca asılı kalmaya devam
ederken, Rodriguez bazı klinisyenlerin de bunu yaşattığına inanıyor. “Bazı
klinisyenlerin durumu “felaketleştirmeye” çalışma girişimleri beni oldukça rahatsız
eder.” der o ve “Onlar en kötü senaryoları yazarlar: ‘Sen cinsel istismara
uğradın, bu yüzden hayatın boyunca travmatize olacaksın.’ ya da ‘Sen
başkalarına cinsel tacizde bulunacaksın.’ gibi.” Çocukken cinsel istismara
uğramış doktor, avukat, rektör arkadaşlarım var benim. Erkek mağdurlar rol
modellere ihtiyaç duyarlar, bu en kötü senaryolara tabi tutulmaya değil!
“Cinsel istismara uğramış erkeklerin
tümünün kendilerine yanlış yolu seçecekleri her ne kadar bir efsane olsa da ve
hatta kendilerine cinsel taciz olmasa bile, travmaya öfke ya da şiddet ile
kesinlikle bazı cevaplar verirler.” der Goodwin. Bu erkek ve kadın mağdurlar
arasındaki başka bir farktır.
“Bazı vakalarda, erkeğin egemenliğinin ya
da şiddet davranışının, bir mağduriyet ifadesi olabileceğini düşünürüz.” der ve
devam eder Goodwin: “Hatta bazı sosyal çalışmacılar için anlaması zordur bu
durumu. Çünkü eğer biz bir bisiklet çetesi resmedersek hafızamızda, bizim ilk
düşüncemiz onların kurban olabilecekleri yönünde olmaz. Bu adamlar sosyal
hizmet mesleği açısından “iyi müracaatçılar” değildir. Ve ben iyi müracaatçı
olmadıklarına karar verdiğimiz müracaatçılarla çok iyi işler yapabileceğimiz
bir çalışma alanı olduğunu da sanmıyorum açıkçası. Erkekler öfke ve egemenlik
için bu üstünlüğe sığınabilirler ve bazen sosyal çalışmacılar, bunu itiraf
etmeyi gerekli görmeseler de, müracaatçıların bekleme odalarında onları
bekleyen insanlar olmadığını açıkça hissedeceklerdir. Bu bazen dönüş için
hiçbir yeri olmayan kurbanlar için talihsiz bir durum olabilir.
Tedavi ve Geri Kazanma
Ne yazık ki, yetişkin erkek kurbanlar ile
çalışmak isteyen sosyal çalışmacılar için çok fazla eğitim olanağı
bulunmamaktadır ve ülke çapında gerçekten erkeklere odaklanan sadece birkaç
kuruluş bulunmaktadır (MaleSurvivor, The Men’s Project ve The Men’s Center gibi).
Uzmanlar bu programların sadece su yüzüne çıkış için bir başlangıç olduğunu
söylüyorlar. Özellikle erkek kurbanlar üzerinde kendilerini eğitmek için sosyal
çalışmacılara yönelik birçok fırsat varken. Gartner’in kitabı “Betrayed as Boys”
bu müracaatçılar ile çalışmayı planlayanlar ya da çalışan terapistler için
yazılmış bir kitaptır. Gartner: “Bu kitap önemlidir. Çünkü kitapların çoğu
cinsel istismara uğramış çocuklar için yazılmıştır, terapistler için değil.”
der.
Özelikle istismar mağdurlarına yönelik
yazılan kitapları okumanın, hastaların bunlardan faydalanıp faydalanmayacağını
belirlemek adına, sosyal çalışmacılar için önemli olduğunu belirtir Gartner. “Kitabı
sadece bir defa okumamak gerektiğini müracaatçılara söylediğinizden emin olun.”
Der ve ekler: “Ve bu, terapistler için de geçerlidir. Benim kitabım zor okunur.
Eğer müracaatçılar ve terapistler boğulmuş hissederlerse kendilerini, ben her
ikisinin de bir yere konmasını söylerim.”
Erkek mağdurlar ile çalışmanın hassas bir
yaklaşım gerektirebileceğine dair hiç soru yoktur. Mağdurların deneyimleri
üzerine okumalar yapmak, bir kurbana neler olup bittiğini anlamak adına sosyal
çalışmacılara daha iyi yardımcı olacaktır. Gartner’a göre tedavi, genellikle
ince bir çizgi üzerinde yürürken aşağı kayan bir şeyi ifade eder. Bir yandan da,
bu deneyimin ayrıntıları ile ilgili olduğunuzun izlenimini vermemek oldukça
önemlidir. Bu hastanın baskı hissetmesine neden olabileceği gibi, kolaylıkla
onların kendilerini kapatmalarına da sebep olabilir.
Yine de tedaviyi etkili kılmak için, müracaatçılar
kendilerini açmaya ihtiyaç duyarlar. Yavaş bir yaklaşım izlenmeli ve müracaatçı
baskı hissetmemeli der Gartner. Şu açıktır ki, sizin ihtiyacın olan şey,
kişinin konuşmalarıdır. Çünkü detayları bilmek önemlidir, böylece bu işe
başlayabilirsiniz. Ben her zaman bir müracaatçıya yapabileceklerinden daha
hızlısını yapmamalarını söylerim. Siz, paylaşmaya hazır olduğunuzdan daha
fazlasını paylaşırken; birisini travmatize etmek istemezsiniz der o.
Singer, tedavi süresi boyunca kontrolü
sürdürmek için müracaatçının izninin önemine vurgu yapar. Çünkü istismar
sırasında kontrol kaybı, travmanın bir parçasıdır. ‘Bunun üzerinde çalışmanız
gerekir’in bir tokadı ya da mağduru kontrol etmek gibi bir sipariş meydana
gelir. Süreç, müracaatçı merkezli olmayı ve kendini denetim altında tutmayı
gerektirir. Terapist, bu müracaatçılar için bir rehberden çok daha fazlasıdır.
Ve ifadeler de önemlidir. “‘Cinsel
istismara uğradınız mı?’ diye sormayın. Çünkü bu kurbanı hastaymış gibi
hissettirir, bir erkeğin daha azı gibi.” der Gartner. Erken cinsel deneyimler
hakkındaki sorularınızı merak yoluyla tarafsız bir şekilde sorun. Araştırmalar
gösteriyor ki, bir erkeğe cinsel istismara uğrayıp uğramadığını sorduğunuzda
onlar genellikle şunu der: “Hayır.” Fakat adamın hoşlanmadığı cinsel durumlar
hakkında soru sormaya başladığınızda, o detayları paylaşmaya başlayabilir.
Bir sosyal çalışmacının toplumsal cinsiyet
bakışı açısından Goodwin şöyle der, bu son derece bireysel meseledir ve oyun haline
gelebilir de gelmeyebilir de. Men’s Project’sinde; diğerlerinin hiçbir tercihi
yokken, bazı müracaatçılar için bir mesele olarak görünen mevcut kadın ve erkek
terapistler bir arada vardır.
“Bazen mağdur tarafından tercih edilecek cinsiyet,
faile bağlı olarak değişebilir.” der Goodwin. “Eğer mağdur bir kadın olsaydı,
bir erkek tarafından istismara uğramayı tercih edebilirdi. Bu, kesinlikle
düşünülmesi gereken bir değişkendir.”
Ve birçok sosyal çalışmacı, sadece gerçek
kurbanlar ile çalışmış olmanın deneyimine sahip olmamalıdırlar. Onlar okuyarak
ve online araştırmalar yaparak kendilerini daha çok eğitebilirler (MaleSurivor.org).
Böylece müracaatçılarıyla daha ilişkili olabilirler.
“Daha iyi eğitimli bir terapist ve
bildiğinizden daha fazlası olabilirsiniz ve kişisel mağdur kendiniz olmasanız
bile müracaatçınızla daha çok ortak paylaşımınız olabilir.” der Singer ve şöyle
devam eder: “Bu müracaatçılarla başarılı bir şekilde çalışabilmek için mağdur
olmak gerektiğine inanmıyorum ben. Herhangi bir alanın bir tecrübesiyle şunu
söyleyebilirim ki: Kendinizi daha fazla eğitmenin yolu, daha iyi ilişki
kurmaktan geçer.”
Yusuf Adem UZUN
Sosyal Çalışmacı
Eskişehir
Orijinal Metin:
Lindsey Getz Royersford,
Pensilvanya merkezli bir serbest yazar